1573
tarihli Sığla Sancağına ait bir İcmal
Defteri�nde önemi belirtilen kıyı kaleleri
arasında,Ayasuluğ-Çeşme deniz hattında küçük
teknelerin ilk uğrak yeri olarak Sığacık�ın adı
geçmektedir.XVI.yüzyılda Urla ve Sığacık
iskeleleri hububat ve kuru meyve naklinde
kullanılmaktaydı.
Sığacık kalesi belli bir yerleşme yerini
savunmaktan çok bir deniz üssü olarak hizmet
vermiş,daha sonraları gümrük kontrol merkezi
olarak kullanılmıştır.Kalenin surları ve iki
kulesinden başka,içinde Süleyman Han Cami,hamam
ve mescit vardır.Surların yapımında Teos antik
kentinin taşlarından yararlanılmış
olup,duvarlarda Teos�tan gelme kitabelere
rastlamak mümkündür.Kale içindeki evler bitişik
düzende olup,bazıları tek bazıları iki
katlıdır.Evlerin çoğu kerpiçtendir ve büyük
bölümünde iç avlu bulunmaktadır.İki katlı evlere
cumbalar ve tahta pancurlar eklenmiş,içerdeki
merdivenler ve kapılar ahşaptan yapılmıştır.
Sığacık�ta Türbe Mevkiinde,Mustafa Efendi
Türbesi yer almaktadır.Deniz kazası
geçirip,Sığacık limanına sığınan bir denizcinin
burasını dua yeri olarak yaptırdığı söylenir.Bir
başka inanca göre de burası,bir tarikat şeyhinin
uzun yıllar oturduğu bir yerdir.
.
TEOS Teos,Anadolu
ve Ege Adaları üzerindeki Ion kentinin en
önemlilerinden biridir.Yaklaşık olarak M.Ö.5.yüzyıl
kaynaklı olan geleneksel öyküye göre Teos M.Ö.11.yüzyılda
Boeotia Orchomenos�tan gelen Minyaslılar
tarafından kurulmuştur.Efsanevi kurucusu olarak
Athamas bilinmektedir.Onları Kodros oğullarının
soyundan gelen Atinalılar izlemiştir.Kentin
tiyatrosu civarında yapılan çalışmalarda ele
geçirilen M.Ö.10.yüzyıl tarihli buluntular
kentin kuruluşuna dair öykülerin gerçekliğini
desteklemektedir.Anadolu�nun en batı ucu olarak
denize uzanan Urla Yarımadasında bir alüvyon
ovası üzerine kurulmuş olan Teos�un biri büyük
diğeri küçük olmak üzere iki limanı
bulunmaktaydı.Bugün sel suları alüvyon taşıyan
derecikler tarafından doldurulmuş olan bu koylar
antik çağda kentin deniz ticaretinde önemli bir
yer edinmiş olmasına katkı sağlamışlardır.Ana
geçim kaynaklarından biri deniz ticareti olan
Teos�un bir diğer önemli geçim kaynağı verimli
bir ovanın üzerine kurulmuş olması ile de
ilişkili olarak tarım faaliyetleri
olmuştur.Özelliklede zeytincilik ve bağcılık.
Teos�un bugünkü Yunanistan�da bulunan Kavala
yakınlarında kurduğu Abdera kolonisi ve güney
Rusya�daki Phanagoria,kentin deniz aşırı
etkinliklerindeki başarısının göstergesidir.Teos
M.Ö.8.yüzyılda Miletos,Mynus,Priene,Ephesos,Kolophon
ve Lebedos ile beraber Ion birliğinin
çekirdeğini oluşturmuştur.M.Ö.6.yüzyılda
Miletoslu Thales Ionia bölgesinin ortasında yer
alan kentin Ion birliğinin merkezi olmasını
önermiş ancak önerisi kabul görmemiştir.M.Ö.6.yüzyıl
ortalarında Pers istilalarının başlaması ile
Teos halkının büyük bir bölümü Güney Trakya�daki
kolonileri Abdera�ya göç etmiş ancak ana kent
ile bağlarını koparmamışlardır.M.Ö.494�de
Perslere karşı yapılan Lade Savaşı�na Teos 17
gemisi ile katılmıştır.Ion kent devletleri ve
müttefiklerinin Perslere karşı zafer kazanması
ile birlikte,Teos kısa zamanda yeniden
yapılanmış,kentten göç edenler geri dönmüş ve
deniz aşırı ticaret sayesinde Teos tekrar zengin
bir kent haline gelmiştir.
M.Ö.304�de tüm Batı Anadoluyu sarsan depremden
Teos�da zarar görmüş ve bu sıralarda Antigonos
Lebedos ile Teos�u tek bir şehir haline
getirmeyi teklif etmiştir.Seferihisar�da ele
geçen uzun bir kitabede taşınma planına ilişkin
ayrıntılar verilmektedir.Ancak Antigonos
planlarını gerçekleştiremeden Teos,M.Ö.302�de
Büyük İskender�in generali Lysimachus tarafından
ele geçirilmiş,Lysimachus yeniden inşa ettirdiği
Ephesos�ta yeterli nüfus olmadığı gerekçesi ile
Teos�daki ve Lebedos�daki nüfusun bir kısmını
Ephesos�a naklettirmiştir.
M.Ö.3.yüzyılda Teos kentin koruyucu olarak kabul
edilen Dionysos�un kültünün de katkısı ile
ayrıcalıklı bir kent haline gelmiştir.M.Ö.3.yüzyılın
ortalarında Teos�a yerleşmiş olan Dionysos
sanatçılarına kentte ayrıcalıklar tanınmış ancak
daha sonra çıkan anlaşmazlıklar yüzünden bu
sanatçılar Attalos III döneminde Ephesos�a
taşınmışlardır.Yüzyılın sonunda diğer birçok
küçük kent-devlet gibi Teos da Bergama
Krallığına bağlanmıştır.
M.Ö.190 yılında Romalılar ile Teos�u da
egemenlik alanı içinde bulunduran Antiochus III.�ün
arasında Ege kıyılarında egemenlik çekişmesi
vardı.Antiochus III.�ün askerleri için ayırdığı
büyük gıda stokları Romalıların dikkatini çekmiş
ve Teos�lulara bu stokları vermelerini,aksi
takdirde düşman muamelesi göreceklerini
bildirmişlerdir.Teos�lular bu teklifi kabul
etmişler,ancak Roma donanmasına tuzak
hazırlamışlardır.Durumu öğrenen Romalılar Teos
donanmasına saldırarak yenmiş ve onları barış
anlaşması yapmaya zorlamışlardır.Roma idaresi
altındaki Teos,tarihteki olayların akışı içinde
giderek önemini yitirmiştir.Ancak yüzey
buluntularından anlaşıldığı kadarı ile kent
alanında yerleşim M.S.6.yüzyıla dek sürmüştür.
Kuzey ve Güney yönünde olmak üzere iki limanı
bulunan Teos�un akropolü her iki limandan
yaklaşık olarak 1.5 km. uzaklıkta bulunan
Kocakır Tepe üzerindedir.Ayrıca Sığacık limanı
yakınındaki Külahlıkır Tepe�de erken Arkaik
dönem öncesine ait yerleşim ve savunma duvarı
izleri bulunmaktadır.Ancak en erken tarihli
savunma duvarları Kocakır Tepe üzerindedir.Kent
akropol ile güney limanı arasında gelişmiştir..M.Ö.3.yüzyıla
ait,uzunluğu 6km.aşan savunma duvarları antik
yerleşim alanını çevrelemektedir.Güneyde savunma
duvarları uzanarak limanın dalgakıranını
oluşturmuştur.Ele geçen bir yazıta göre kent
duvarları en geç M.Ö.2.yüzyıla
tarihlenmektedir.Kuzeyde ise,Sığacık Kale
surları altından deniz seviyesi altında kalmış
daha geç döneme ait liman kalıntıları
görülmektedir.